Küçük Prens okuyanlar bilir, Prens gezegenden
gezegene giderken sadece bir kralın bulunduğu gezegene varır. Aralarında şöyle
bir diyalog geçer;
Kral: Bir generale kelebek gibi çiçekten çiçeğe
uçmasını ya da martı olmasını buyursaydım, o general aldığı bu buyruğu yerine
getirmeseydi suç kimde olurdu? Onda mı bende mi?Küçük Prens: Majestelerinde olurdu.Kral: Herkesten verebileceği kadarını istemeliyiz.
İşte tam da bu yüzden çocuklarımızdan bir şey
istediğimizde veya bir sorumluluk verdiğimizde yerine getiremezlerse önce
kendimize sormalıyız acaba ben yapabileceğinden fazlasını mı istedim diye. Çocuklarımıza
sorumluluk vermek onların özgelişimleri için oldukça önemlidir. Verilen
sorumluluğu yerine getiren çocuklarda yapabiliyorum, başarıyorum, kendi başıma
yetebilirim düşüncesi ortaya çıkıyor ki bu da özellikle annelere olan
bağımlılığı azaltıyor.
Hepimiz çocuklarımızın bize bağlı olmasını istiyoruz ama
bağımlı olmasını istemiyoruz. Bu yüzden sorumluluk vermek özgüvenlerini okşayacağından
yaşına, yeteneklerine, ilgi alanlarına uygun sorumluluklar vermeliyiz.
Ancak bir çocuğa hiç sorumluluk vermemek ne kadar
olumsuz ise yapamayacağı sorumluluk vermek de bir o kadar olumsuzdur. Çocuk
yapamadığında daha çok küçük yaşlarda kendini başarısız olarak görmeye
başlayacak ve bu bütün hayatını etkileyecek bir kişilik problemine
dönüşecektir.
Konu ile ilgili bizim evin hallerine gelecek olursak
Altay, (oğlum olur kendisi 21 aylık), hayvanları çok sevdiği için eve hayvan
alalım dedik. Uzun uzun düşündükten sonra evimize en uygun hayvanın balık
olduğuna karar verdik. Ala ala balık mı aldınız demeyin, başlangıç için çok iyi
bir adım bence. Altay balıkları ile konuşuyor ve günde 3 kere mamalarını
veriyor. Kendi yemek yiyeceği zaman aklına balıkların maması geliyor hemen
gidip yem atıyor. Ama Altay'dan balıkların suyunu temizlemesini beklemiyoruz
tabi ki. Balıkların yemini düşünmesi onun için büyük sorumluluk. Bizim için de
yeterli.
İşin sonucuna gelirsek; sorumluluk verin odalarını
toplasınlar, çiçek büyütsünler, hayvan baksınlar, çamaşır katlasınlar gibi… ama
fazlasını beklemeyin, ne siz ne de çocuğunuz hayal kırıklığına uğramasın.
Sevgilerle,
Özge can
Tecrubelianneler_ozgecan